Hydra Gezi Rehberi (Atina'ya Yakın Adalar)



Hydra
Atina'ya yakın adalar turumuzda Spetses'ten sonra son durağımız sevimli ada Hydra oldu.  (Atina'ya yakın adalar turumuzdaki diğer adalar ile ilgili yazılarımı  buradan okuyabilirsiniz.)

Adaya ayak basar basmaz diğer adalardan daha farklı bir ada olduğunu hemen hissediyorsunuz. Öncelikle bu adada bisiklet de dahil hiçbir ulaşım aracının olmadığını söylemeliyim. Kasabada gitmek istediğiniz yere, ya yürüyeceksiniz ya da eşekler ile gideceksiniz. Adada taşımacılık için kullanılan 500 eşek varmış. Zaten araba olsa da işe yaramaz kesinlikle. Sokaklar daracık ve labirent gibi.

Hydra'dan önceki durağımız olan Spetses'i çok beğenmiştik açıkçası. Biraz Alaçatı, biraz Büyükada havası vardı. Ancak Hydra Spetses'e göre çok daha tarz, sofistike ve çok daha romantik bir ada diyebilirim. Restoranlar, oteller çok daha şık ve çok güzel butik otelleri, alışveriş yapabileceğiniz harika dükkanları bulunuyor. Yunan elitlerinin de gözdesi.

Hydra'ya nasıl gidilir?
Önce uçak ile Atina'ya gidip, sonra havaalanından metro ile Pire Limanı'na geçmeniz gerekiyor. Hydra'ya giden feribotlar Pire Limanı'ndan kalkıyor. Yol yaklaşık olarak 1,5 saat sürüyor. Atina - Hydra feribot seferlerine buradan bakabilirsiniz.

Adanın popülerliği 1958'de Lagoudera Deniz Klubü'nün açılması ve 1957'de Sophia Loren'in Hydra'da çekilen ''Baby On A Dolphin'' filminin etkisiyle bir anda dönemim jet-set'inin, fılm yıldızlarının akınına uğraması ile başlıyor. Birigitte Bardot, Elizabeth Taylor, The Beatles, Jackie Kennedy, The Rolling Stones  gibi birçok ünlü  Lagoudera'da eğlenmek için Hydra'ya geliyorlar. Hydra, 1960'lı yıllarda  St Tropez, Capri gibi çok popüler bir destinasyon haline geliyor.

Hydra için aynı zamanda Leonard Cohen'in adası da  denir. Leonard Cohen, 1960 yılında büyükannesinden kalan miras ile Hydra'da 1500 dolara 200 yıllık bir taş ev satın alıp, yerleşmiş. Elektrik ve suyun bile olmadığı bu eski evi aldığında yakın çevresi bu yaptığına anlam veremese de o ''Hayatta yaptığım en iyi şeylerden biriydi'' demiş. 10 sene dillere destan bir aşk yaşadığı Marianne ile Hydra'da tanışmış ve bu adada harika şarkılar yazmış. 



Hydra'da nerede kalalım?
Eğer tatilimizde tek bir Yunan adasına gitmeyeceksek, adadan adaya atlayarak bir tur yapmayı planlıyorsak önceden otel ayarlamamayı tercih ediyoruz genellikle. Otel ayarlamayınca çok daha esnek davranabiliyoruz. Bir adayı çok beğendiysek önceden planladığımızdan çok daha uzun kalabiliyoruz. Bugüne kadar bu konuda çok sorun yaşamamıştık ta ki Atina'ya yakın adalara gidene kadar. Aegina, Poros, Spetses ve Hydra adalarını kapsayan Atina'ya yakın adalar turumuzda anladık ki, eğer bu adalara gelmeyi planlıyorsanız mutlaka otelinizi önceden ayarlayın. Yoksa çok içinize sinmeyen ya da çok pahalı otellerde kalmak durumunda kalabilirsiniz mecburen. Özellikle Hydra için mutlaka önceden ayarlayın derim. Çünkü çok güzel, çok şık, çok romantik hatta balayı için bile gidilebilecek kalitede otelleri mevcut. Biz Hotel Leto'da kalmıştık. Tavsiye edebileceğim, çok güzel bir oteldi.

Otel Leto'nun dışında özellikle romantik bir otel arıyorsanız, Cotommatae Hydra 1810 Hotel ya da Four Seasons'ı önerebilirim. Adı her ne kadar Four Seasons olsa da ünlü otel zincir ile bir alakası yok. Four Seasons, kasabanın merkezinde değil maalesef. Yine de çok sorun değil aslında çünkü tekneleri ile limana düzenli transfer hizmeti veriyorlar. Four Seasons otelin kendine ait plajı da bulunuyor.

                                                                                             Hotel Leto

Birçok plajına ulaşım limandan kalkan dolmuş tekneler ile yapılıyor. Limanda, 11:00 gibi başlayıp 14:30'a kadar her yarım saatte bir kalkan dolmuş tekneler bulunuyor. Aynı tekneler aksam da gelip sizi alıyorlar. Ancak bir plaja gideyim, iki saat sonra bir diğerine geçerim gibi bir durum mümkün değil maalesef. Bunun için önce adanın merkezine geri dönüp, tekrar oradan başka bir tekneye binmeniz gerekiyor. Plajdan plaja hop on hop off geçişler mevcut değil.

Hydronetta Beach Bar
Bu kadar güzel bir adanın denizleri ise çok güzel değil maalesef. Çeşme'nin denizleri gibi bembeyaz kumsallar, dibi görünen turkuaz sular beklemeyin. Plajların çoğu çakıl taşlı veya kayalık. Ag. Nikolas, Bisti, Mandraki, Vlychos, Spilia, Avlaki, Hydroneta en popülerleri. Eğer birçok kişinin yaptığı gibi adaya Atina'dan günübirlik geliyorsanız limana yürüme mesafesindeki Spilia, Hydronetta veya Avlaki plajlarına gidebilirsiniz. Bu üç plaj da kayalıktır. Merdivenle denize inilip, çıkılır ama deniz pırıl pırıldır. Hydronetta ve Spilia'da akşam gün batımında güzel kokteyller de içebilirsiniz. Diğer plajlarına ise teknelerle gitmeniz gerekir. Mandraki adadaki tem kumluk plaj sanırım. Başka görmedim. Çocuklu aileler için de ideal. 

Atinalılar bu adaya günübirlik de geliyorlar. Atina'ya gittiyseniz ve vaktiniz varsa bu adaya günübirlik de gelebilirsiniz ama bence mutlaka birkaç gece kalın derim. Adada zaman durmuş gibi ve burada tatil yapmak insana çok iyi geliyor gerçekten. Güzel restoranlarında romantik bir akşam yemeği yemeden, şık butik otellerinde kalmadan dönmeyin kesinlikle. 


                                                                                        Spilia Beach Bar

Hydra'da Nerede Yemek Yiyelim? 
Adadaki restoranlar resmen yıkılıyor :) Özellikle akşam yemeği için çok şık, çok romantik restoranlar bulunuyor. Biz İlk akşamımızda Sunset Restoran'da yemek yemiştik, çok güzeldi. İyi bir masada oturabilmek için rezervasyon gerekiyor mutlaka. Güneşi batırmak için de çok ideal bir yer. O nedenle mutlaka güneş batmadan giderseniz güzel, keyifli bir gün batımı izleyebilirsiniz. Sunset restorana giderken hemen sağda Omilos Restoran bulunuyor. Buranın ortamı da çok keyifli. Bir akşam da burada yiyelim mutlaka dedik ama bir türlü fırsat bulamadık. Siz giderseniz bizim için de yiyin :)


                                                                                          Sunset Restoran

Omilos Restoran
Diğer önereceğim restoran ise Techne. Geleneksel Yunan mutfağının daha modern yorumu diyebiliriz. Ahtapotlu musakka gibi daha önce yemediğimiz harika lezzetler sunuyor. Harika bir terasta gün batımına karşı çok güzel bir akşam geçirebilirsiniz.

Balık restoranlarından sıkıldıysanız güzel bir iki tane İtalyan restoranı da tavsiye edebilirim. İlki İl Casta.  Adadaki en iyi İtalyan restoranı kesinlikle. Ravioli'ler, diğer tüm el yapımı makarnalar, bruschetta'lar, tramisu hepsi harikaydı gerçekten. İtalyan bir baba ve iki oğlunun açtığı tam bir aile işletmesi.

İkinci tavsiyem Veranda Restoran. Yarı yunan, yarı İtalyan bir menüye sahip. Evinizin bahçesindeymişsiniz gibi samimi bir ortamda, yine çok güzel bir manzaraya karşı, çok güzel yemekler yiyebileceğiniz bir yer. Son olarak da Gatto Nero. Bu önerim de pizza sevenler için.

Dilerseniz, tüm paylaşımlarımı İnstagram hesabımdan da takip edebilirsiniz (@egeninkarsikiyisi) Sayfanın sol üst köşesinde bulunan İnstagram logosuna tıklayarak hesabıma ulaşabilirsiniz.